Pickleball mu, Tenis mi?

[English]

Pickleball, dünya çapında ve özellikle ABD’de hızlıca yayılan bir spor. Bu yazıda bir tenis oyuncusu olarak pickleball ve tenisi karşılaştıracağım.

Tenis ve pickleball’un ortak özellikleri:

• İkisi de bayağı sosyal sporlar.
• Bir maç yapabilmek için sadece iki kişi yeterli. Aynı raketler, toplar ve saha ile bir sürü farklı oyun oynanabiliyor, bu sayede her oyuncu sayısına uygun bir oyun bulunabiliyor.

Pickleball’un daha iyi olduğu alanlar:

• Bir Homo sapiens yavrusunun desteksiz yürüyebilmesi 9-18 ay alır. Bir geyik yavrusu ise doğar doğmaz ayağa kalkıp yürüyebilir. Şimdi “Homo sapiens yavrusu” yerine “tenis”, “geyik yavrusu” yerine “pickleball”, “yürümek” yerine de “ralli yapmak” koyun. Tenise sıfırdan başlayan bir kişi, başka biriyle uzun bir ralli yapabilecek seviyeye gelmek için aylarca çalışma zorunda kalabilir. Pickleball’da ise eğlence ilk günden başlar.
• Tenise küçük yaşta başlamak büyük bir avantaj sağlıyor. Her tenis vuruşunda bir sürü ince ayrıntı var ve vuruşların kas hafızasına kazınması dışında pek bir seçenek yok. Bu kas hafızasını gençken geliştirmek daha kolay. Pickleball’da ise vuruş tekniğiniz tenisteki kadar önemli olmuyor.
• Farklı yaş gruplarından insanlar rahatlıkta beraber pickleball oynayabilir. Teniste ise bu pek kolay değil. Pickleball sahaları küçük, bu nedenle genç bir oyuncunun yaşlı rakibini etrafta koşturarak yorması daha zor. Yaşlı bir oyuncu oyun stratejisini koşu miktarını azaltacak şekilde ayarlayabilir. Teniste ise koşmamak mümkün değil.
• Tek bir tenis kortuna yaklaşık 4 pickleball sahası sığdırılabilir. Alanın sınırlı olduğu yerlerde pickleball kazanıyor.
• Tenis daha büyük ve daha fazla ekipman gerektiriyor, bu da seyahat ederken sorun yaratabiliyor. Ayrıca tenis ekipmanları genelde daha pahalı. Bunların üzerine bir de tenis raketinin tellerinin kopabilmesini ekleyin. Yeni teller almak, kordaj çekebilen birini bulmak (ya da kendinizin yapması), teslim alma zamanını ayarlamak vs. çok zahmetli. Ayrıca tenis topları iç basıncını hızlı bir şekilde kaybedebiliyor, dolayısıyla ara sıra yeni top almak gerekiyor. Pickleball’da bu sorunların hiçbiri yok.
• Pickleball’da daha az hareket olduğu ve topun kinetik enerjisi daha düşük olduğu için sakatlanma riski daha az. Yine de pickleball’da da birçok sakatlığın yaşandığını duydum ama bu durumun pickleball oynayanların genelde daha yaşlı ve daha önce spor yapmamış insanlar olmasıyla açıklanabileceğini düşünüyorum.

Tenisin daha iyi olduğu alanlar:

• Eğer gençseniz ve sağlam bir egzersiz yapmak istiyorsanız tenis sizin için daha iyi bir seçenek. Teniste yorulmak daha kolay.
• Teniste denenebilecek çok daha fazla vuruş çeşidi ve kullanılabilecek daha fazla strateji var. Bu çeşitlilik bence tenisi hem oynama hem de izleme açısından daha keyifli hale getiriyor.
• Pickleball topuna vurunca yüksek ve rahatsız edici bir ses çıkar. Parklara yakın yaşayan insanlar için bu durumun büyük bir sorun haline geldiğini duydum.
• Bundan tam emin değilim ama sadece tenis oynayanların sadece pickleball oynayanlara göre daha fazla raket sporunu ek bir antrenmana ihtiyaç olmadan yapabileceğini düşünüyorum.

Sonuç

Eğer bir raket sporuna başlamak istiyorsanız hem tenisi hem de pickleball’u bir deneyin. Bir pickleball etkinliğine katılın. İlk antrenmanınızda bile düzgün bir ralli yapabileceğinizi göreceksiniz. Birkaç pickleball maçı yapmayı deneyin. Pickleball’un eğlenceli olduğunu düşünüyorsanız ve bir pickleball maçında karşınıza çıkan problemleri (örneğin rakibe göre strateji belirleme) çözmekle uğraşmaktan zevk alıyorsanız tenisten de muhtemelen keyif alırsınız.